Hasta Hakları Nelerdir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Sağlık Hukuku » Hasta Hakları Nelerdir?

Hasta Hakları Nelerdir? | Mükyen Hukuk

Aşağıda seçilmiş bazı hasta haklarına yer verilmiştir.

Personeli Tanıma, Seçme ve Değiştirme Hakkı Nedir?

Hastanın talep etmesi halinde kendisine sağlık hizmeti verecek hekim ya da sağlık personelinin, kimlik ve unvanları hakkında bilgi edinme hakkını, yasaya uygun olmak kaydıyla hastanın kendisine sağlık hizmeti verecek personeli serbestçe seçme, tedavisi ile ilgilenen tabibi değiştirme ve başka tabiplerin konsültasyonunu isteme hakkı ile ilgili düzenleme Hasta Hakları Yönetmeliği'nin 9. Maddesinde yer alır. İlgili maddede “Hastaya talebi halinde, kendisine sağlık hizmeti verecek veya vermekte olan tabiplerin ve diğer personelin kimlikleri, görev ve unvanları hakkında bilgi verilir. Mevzuat ile belirlenmiş usüllere uyulmak şartı ile hastanın, kendisine sağlık hizmeti verecek olan personeli serbestçe seçme, tedavisi ile ilgilenen tabibi değiştirme ve başka tabiplerin konsültasyonunu istemek hakkı vardır. Personeli seçme, tabibi değiştirme ve konsültasyon isteme hakları kullanıldığında, mevzuat ile belirlenen ücret farkı, bu hakları kullanan hasta tarafından karşılanır.” şeklindeki ifadelere yer verilmiştir.

Öncelik Sırasının Belirlenmesini Talep Etme Hakkı Nedir?

Sağlık kurum ve kuruluşlarının imkanlarının yetersiz veya sınırlı olması nedeniyle, hastanın, sağlık hizmeti talebinin zamanında karşılanamaması durumunda, öncelik hakkının tıbbi kriterlere dayalı ve objektif olarak belirlenmesini isteme hakkı ile ilgili düzenleme Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 10. Maddesinde yer alır. İlgili madde “Sağlık kuruluşunun hizmet verme imkanlarının yetersiz veya sınırlı olması sebebiyle sağlık hizmeti talebi zamanında karşılanamayan hallerde, hastanın, öncelik hakkının tıbbi kriterlere dayalı ve objektif olarak belirlenmesini istemek hakkı vardır. Acil ve adli vak'alar ile yaşlılar ve engelliler hakkında öncelik sırasının belirlenmesinde ilgili mevzuat hükümleri uygulanır.” şeklindeki ifadelere yer verir.

Tıbbi Gereklere Uygun Teşhis, Tedavi ve Bakım Hakkı Nedir?

Hastaların sağlık hizmetlerinden faydalanırken modern tıbbi bilgi ve teknolojinin gereklerine uygun olarak teşhisinin konulmasını ve tedavisinin yapılmasını talep etme hakkı ile ilgili düzenleme Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 11. Maddesinde “Hasta, modern tıbbi bilgi ve teknolojinin gereklerine uygun olarak teşhisinin konulmasını, tedavisinin yapılmasını ve bakımını istemek hakkına sahiptir. Tababetin ilkelerine ve tababet ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı veya aldatıcı mahiyette teşhis ve tedavi yapılamaz.” şeklinde yer alır.

Öte yandan Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 12. Maddesinde yer alan düzenleme ise; “Teşhis, tedavi veya korunma maksadı olmaksızın, ölüme veya hayati tehlikeye yol açabilecek veya vücut bütünlüğünü ihlal edebilecek veya akli veya bedeni mukavemeti azaltabilecek hiçbir şey yapılamaz ve talep de edilemez.” şeklindeki ifadeye yer verir.

Kayıtları İnceleme ve Kayıtların Düzeltilmesini Talep Etme Hakkı Nedir?

hastanın kendi sağlık durumu ile ilgili sağlık kayıtlarını içeren sağlık dosyasını doğrudan veya vekili vasıtasıyla inceleme ve suretini alma hakkını, dosya kayıtlarında eksik, belirsiz ve hatalı tıbbi ve şahsi bilgilerin tamamlanmasını, açıklanmasını, düzeltilmesini ve nihai sağlık durumu ve şahsi durumuna uygun hale getirilmesini isteme hakkı Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 16. ve 17. Maddelerinde yer alır. Buna göre 16. maddede “Hasta, sağlık durumu ile ilgili bilgiler bulunan dosyayı ve kayıtları, doğrudan veya vekili veya kanuni temsilcisi vasıtası ile inceleyebilir ve bir suretini alabilir. Bu kayıtlar, sadece hastanın tedavisi ile doğrudan ilgili olanlar tarafından görülebilir.” ifadelerine yer verilirken; 17 maddede ise “Hasta; sağlık kurum ve kuruluşları nezdinde bulunan kayıtlarında eksik, belirsiz ve hatalı tıbbi ve şahsi bilgilerin tamamlanmasını, açıklanmasını, düzeltilmesini ve nihai sağlık durumu ve şahsi durumuna uygun hale getirilmesini isteyebilir. Bu hak, hastanın sağlık durumu ile ilgili raporlara itiraz ve aynı veya başka kurum ve kuruluşlarda sağlık durumu hakkında yeni rapor düzenlenmesini isteme haklarını da kapsar.” ifadelerine yer verilmiştir.

Mahremiyetin Korunmasını Talep Hakkı Nedir?

Hasta mahremiyetine saygı gösterilmesinin esas olduğunu, hastanın da mahremiyetin korunmasını açıkça talep edebilme hakkı ile ilgili düzenleme Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 21. Maddesinde yer alır. İlgili yönetmelik maddesine aşağıda yer verilmiştir.

Hasta Hakları Yönetmeliği Madde 21

Hastanın, mahremiyetine saygı gösterilmesi esastır. Hasta mahremiyetinin korunmasını açıkça talep de edebilir. Her türlü tıbbi müdahale, hastanın mahremiyetine saygı gösterilmek suretiyle icra edilir. Mahremiyete saygı gösterilmesi ve bunu istemek hakkı;

  • a) Hastanın, sağlık durumu ile ilgili tıbbi değerlendirmelerin gizlilik içerisinde yürütülmesini,
  • b) Muayenenin, teşhisin, tedavinin ve hasta ile doğrudan teması gerektiren diğer işlemlerin makul bir gizlilik ortamında gerçekleştirilmesini,
  • c) Tıbben sakınca olmayan hallerde yanında bir yakınının bulunmasına izin verilmesini,
  • d) Tedavisi ile doğrudan ilgili olmayan kimselerin, tıbbi müdahale sırasında bulunmamasını,
  • e) Hastalığın mahiyeti gerektirmedikçe hastanın şahsi ve ailevi hayatına müdahale edilmemesini,
  • f) Sağlık harcamalarının kaynağının gizli tutulmasını, kapsar.

Ölüm olayı, mahremiyetin bozulması hakkını vermez.

Eğitim verilen sağlık kurum ve kuruluşlarında, hastanın tedavisi ile doğrudan ilgili olmayanların tıbbi müdahale sırasında bulunması gerekli ise; önceden veya tedavi sırasında bunun için hastanın ayrıca rızası alınır.

Bilgilerin Gizli Tutulması Hakkı Nedir?

hastanın sağlık hizmetlerinden faydalanma nedeniyle verdiği şahsi bilgilerinin kanunun müsaade ettiği durumlar haricinde gizli tutulmaması hakkı ile ilgili düzenlemeler Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 23. Maddesinde yer alır. İlgili maddede “Sağlık hizmetinin verilmesi sebebiyle edinilen bilgiler, kanun ile müsaade edilen haller dışında, hiçbir şekilde açıklanamaz. Kişinin rızasına dayansa bile, kişilik haklarından bütünüyle vazgeçilmesi, bu hakların başkalarına devri veya aşırı şekilde sınırlanması neticesini doğuran hallerde bilginin açıklanması, bunları açıklayanın hukuki sorumluluğunu kaldırmaz. Hukuki ve ahlaki yönden geçerli ve haklı bir sebebe dayanmaksızın hastaya zarar verme ihtimali bulunan bilginin ifşa edilmesi, personelin ve diğer kimselerin hukuki ve cezai sorumluluğunu da gerektirir. Araştırma ve eğitim amacı ile yapılan faaliyetlerde de hastanın kimlik bilgileri, rızası olmaksızın açıklanamaz.” ifadeleri yer alır.

Hastanın Rızası ve İzin Hakkı Nedir?

Yasal istisnalar hariç olmak üzere, hastanın rızası olmaksızın veya rızasına uymaksızın hiçbir tıbbi müdahalede bulunulmaması hakkı ile ilgili düzenleme Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 24. Maddesinde yer alır. İlgili maddede “Tıbbi Müdahalelerde hastanın rızası gerekir. Hasta küçük veya mahcur ise velisinden veya vasisinden izin alınır. Hastanın, velisinin veya vasisinin olmadığı veya hazır bulunamadığı veya hastanın ifade gücünün olmadığı hallerde, bu şart aranmaz. Kanuni temsilcinin rızasının yeterli olduğu hallerde dahi, anlatılanları anlayabilecekleri ölçüde, küçük veya kısıtlı olan hastanın dinlenmesi suretiyle mümkün olduğu kadar bilgilendirme sürecine ve tedavisi ile ilgili alınacak kararlara katılımı sağlanır. Sağlık kurum ve kuruluşları tarafından engellilerin durumuna uygun bilgilendirme yapılmasına ve rıza alınmasına yönelik gerekli tedbirler alınır. Kanuni temsilci tarafından rıza verilmeyen hallerde, müdahalede bulunmak tıbben gerekli ise, velayet ve vesayet altındaki hastaya tıbbi müdahalede bulunulabilmesi; Türk Medeni Kanununun 346. ve 487. maddeleri uyarınca mahkeme kararına bağlıdır. Tıbbi müdahale sırasında isteğini açıklayabilecek durumda bulunmayan bir hastanın, tıbbî müdahale ile ilgili olarak önceden açıklamış olduğu istekleri göz önüne alınır. Yeterliğin zaman zaman kaybedildiği tekrarlayıcı hastalıklarda, hastadan yeterliği olduğu dönemde onu kaybettiği dönemlere ilişkin yapılacak tıbbi müdahale için rıza vermesi istenebilir. Hastanın rızasının alınamadığı hayati tehlikesinin bulunduğu ve bilincinin kapalı olduğu acil durumlar ile hastanın bir organının kaybına veya fonksiyonunu ifa edemez hale gelmesine yol açacak durumun varlığı halinde, hastaya tıbbi müdahalede bulunmak rızaya bağlı değildir. Bu durumda hastaya gerekli tıbbi müdahale yapılarak durum kayıt altına alınır. Ancak bu durumda, mümkünse hastanın orada bulunan yakını veya kanuni temsilcisi; mümkün olmadığı takdirde de tıbbi müdahale sonrasında hastanın yakını veya kanuni temsilcisi bilgilendirilir. Ancak hastanın bilinci açıldıktan sonraki tıbbi müdahaleler için hastanın yeterliği ve ifade edebilme gücüne bağlı olarak rıza işlemlerine başvurulur. Sağlık kurum ve kuruluşlarında yatarak tedavisi tamamlanan hastaya, genel sağlık durumu, ilaçları, kontrol tarihleri diyet ve sonrasında neler yapması gerektiği gibi bilgileri içeren taburcu sonrası tedavi planı sağlık meslek mensubu tarafından sözel olarak anlatılır. Daha sonra bu tedavi planının yer aldığı epikrizin bir nüshası hastaya verilir.” ifadelerine yer verilmiştir.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20