Mirasta Tenkis Davası ve Saklı Pay Nedir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Miras Hukuku » Mirasta Tenkis Davası ve Saklı Pay Nedir?

Mirasta Tenkis Davası ve Saklı Pay Nedir? | Mükyen Hukuk

Türk Medeni Kanunu 514. maddesinde “Mirasbırakan, tasarruf özgürlüğünün sınırları içinde, malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ya da miras sözleşmesiyle tasarrufta bulunabilir. Mirasbırakanın üzerinde tasarruf etmediği kısım yasal mirasçılarına kalır.” ifadelerine yer verilmiştir. Öte yandan yine Türk Medeni Kanunu 560. maddesinde "Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler." ifadeleri yer alır.

Saklı Pay Nedir?

Saklı pay kavramı ile ifade edilen miras bırakana belli bir yakınlık bağı ile bağlı olan kişilerin tereke üzerinde sahip oldukları haktır. Saklı pay oranları ile ilgili düzenleme Türk Medeni Kanunu 560. maddesinde yer alır. İlgili kanunda aynı zamanda saklı pay sahibi mirasçıların kim olabileceği de sıralanmıştır. Bu bağlamda saklı pay sahibi mirasçılarını sadece;

  • Miras bırakanın çocuklar, torunlar, evlat edinilenler gibi altsoyu
  • Miras bırakan kişinin anne-babası
  • Miras bırakan kişinin eşidir.

Miras Bırakanın Miras Üzerinde Tasarruf Oranı Nedir?

Türk Medeni Kanununun 560. Maddesi "Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler." ifadeleri yer alır. İlgili kanun maddesinden anlaşılabileceği gibi tasarruf oranı belirlendikten sonra tenkis yoluna gidilebilir. Öte yandan tasarruf oranının belirlenmesi için terekenin hesaplanması gerekir. Konuyla ilgili Yargıtay 2. HD. 2005 tarihli bir kararında "Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi için, kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesi gerekir. Bunun için tereke ile ilgili bütün kayıt ve belgeler dosyaya getirtilmelidir. Murisin temlik dışı taşınmazların tapu kayıtları ve diğer belgeleri mahkemece re'sen tespit edilir" ifadeleri yer alır. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019 tarihli bir kararında ise " Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 Sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 Sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tespit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespiti gerekir ( TMK m.564 ). Miras bırakanın TMK'nın 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır." şeklindeki ifadelere yer verilmiştir.

Tenkis Davası Nedir?

Saklı payı ihale edilen mirasçılar için tenkis davası açma hakkı mevcuttur. Buna ek olarak söz konusu tenkis iddiası defi yolu ile de ileri sürülebilir. Tenkis azaltma ve indirme gibi anlamlara gelir. Buna göre; tenkis davasını, saklı payları ihlal edilen mirasçılara tanınmış, miras bırakanın ölüme bağlı veya sağ olan kişiler arası tasarruflarının, saklı payları aşan kısmının indirilmesini sağlayan bir dava hakkı olarak tanımlayabiliriz. Bu bağlamda Yargıtay 3. Hukuk dairesi 2015 tarihli bir kararında tenkis davasını "Tenkis davası, TMK'nın 560-562. maddelerinde düzenlenen, miras bırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlar arası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından miras bırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle, tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir." şeklinde tanımlamıştır. Ölüme bağlı bütün tasarruflar tenkise tabidir ve konu ile ilgili olarak Türk Medeni Kanununun 565. Maddesinde "Aşağıdaki karşılıksız kazandırmalar, ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkise tabidir: 1. Miras bırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapmış olduğu sağlar arası kazandırmalar, geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi, 2. Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar, 3. Miras bırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde adet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar, 4. Miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar." ifadelerine yer verilmiştir. Buna göre ilgili kanun maddesinde sayılan gruplara giren sağlar arası kazandırmaları da tenkise konu edilebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010 tarihli bir kararında "Ölüme bağlı tasarrufların aksine, miras bırakanın yaptığı sağlar arası kazandırıcı hukuki işlemler kayıtsız şartsız tenkise tabi tutulmamıştır. Burada işlemin tenkise tabi tutulabilmesi için ön koşul; saklı paya el atma, tasarruf edilebilirlik sınırın aşılmasıdır. Ancak bu da yeterli değildir. Sağlar arası tasarrufların tenkise tabi tutulabilmesi için saklı paya el atma yanında, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 565.maddesinde açıklanan koşulların da gerçekleşmesi gerekmektedir." ifadeleri yer alır.

Tenkis Davası Kimler Tarafından Açılabilir?

Türk Medeni Kanununun 560. Maddesinde yer alan düzenlemelere göre; tenkis davasını saklı payını alamamış saklı pay sahibi mirasçılar açabilir. Altsoy, anne-baba ve eş saklı pay sahibi mirasçıları şeklindedir. Buna göre; Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2020 tarihli bir kararında "Tenkis davası açma hakkı saklı pay sahibi her mirasçının mirasçılık sıfatından doğan bir hak olduğu ve tereke adına bir dava söz konusu olmadığı için, tenkis davasını bütün mirasçıların birlikte açmaları zorunluluğu bulunmayıp, tek bir mirasçı tarafından yalnız başına açılabilir. Bir başka ifade ile, tenkis davasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Bu sebeple tenkis hükmü birden fazla mirasçının birlikte dava açtıkları durumlarda her bir davacı yönünden ayrı ayrı kurulmalıdır." şeklindeki ifadelere yer verilmiştir.

Tenkis Davasında Zamanaşımı Nedir?

Türk Medeni Kanunu 571. maddesinde "Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer." ifadeleri yer alır. Buna göre; tenkis davası açılabilmesi miras bırakanın ölümüne bağlı bir durumdur ve miras bırakan kişi hayattayken tenkis davası açılamaz.

Tenkis Usulü Nedir?

Türk Medeni Kanunu 570. maddesinde yer alan "Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan; bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlar arası kazandırmalardan yapılır." ifadeleri çerçevesinde tenkisin nasıl yapılacağı düzenlenmiştir.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20